NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
نَصْرُ بْنُ
عَلِيٍّ
أَخْبَرَنَا
أَبِي حَدَّثَنَا
الْمُثَنَّى
بْنُ سَعِيدٍ
عَنْ قَتَادَةَ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا غَزَا
قَالَ
اللَّهُمَّ
أَنْتَ
عَضُدِي
وَنَصِيرِي
بِكَ أَحُولُ
وَبِكَ
أَصُولُ
وَبِكَ
أُقَاتِلُ
Enes b. Mâlik (r.a.)den;
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) savaş sırasında
"Ey Allah'ım, benim
(yegâne) dayanağım ve yardımcım sensin. (Düşmanların hilesini) senin (desteğin)
le önlerim. Senin (verdiğin güç)le (düşmana) saldırırım ve (yine) Senin (desteğin)le
(düşman'a karşı) savaşırım." diye dua ederdi.
İzah:
Tirmizî, deavât; Ahmed
b. Hanbel, III, 184.
Hattâbf nin
açıklamasına göre, metinde geçen cümlesi, "ben ancak senin yardımınla din
düşmanlanna karşı üstünlük sağlamanın çaresini bulabiliyorum" manasına
gelmektedir. Nitekim araplar çaresiz kalan bir kimse için derler ki
"adamın hiç çaresi yoktur" anlamındadır. "= Kötülüğü önlemekte
Allah'ın yardımından başka bir çare, hayra erişmekte de Allah'ın yardımından
başka bir çare, hayra erişmekte de Allah desteğinden başka bir güç
yoktur." cümlesinde de bu kelime çare anlamında kullanılmıştır. Hattabi'ye
göre bu kelime ayrıca "önlemek, engel olmak, def ve men'etmek”
anlamlarına da gelir. Mesela birisi iki şeyin arasına girip de birinin diğerine
kavuşmasına engel olduğu zaman "hâle beyneşşeyeni = iki şeyin arasına
girdi” denilir.
Bu manaya göre cümlesi
"ancak senin yardımınla (düşmanın hilelerini ve vermek istedikleri
zararları) önleyebilirim" anlamına gelmektedir. Bu hadis düşmanla
karşılaşınca saldırıya geçmeden önce Allah'a bu şekilde dua etmenin müstehab
olduğuna delâlet etmektedir.
Tirmizi bu hadis
hakkında "Hasen-garib" demiştir.